16 Ekim 2010 Cumartesi

[Boşluk]

Pff... Hem yazasım var hem yazmayasım. Bu ara çok çelişkiler insanı oldum sanki. Çalışmak istiyorum. Ama çabam, hırsım bir anda sönüveriyor. İçten içe duyduğum suçlulukla, herkesten geride kaldım düşünceleriyle kalakalıyorum. Söyleyeyim, hiç hoş bir duygu değil.
Bir yerde okumuştum sanırım, öğüde ihtiyacı olan insanlar çok öğüt verirler diye. Acayip öğüt veresim var, bundan mıdır acaba? Aman sakın boşvermeyin YGS konularını. Son sınıfta onlar kadar bela birşey yoktur heralde. Ahh.. 11. sınıfımı heba ettim. Gerçi boş boş geçirirken günlerimi farkındaydım pişman olacağımın ama yaşadığı andaki kadar farkedemiyor insan. Yazılıdan yazılıya çalışıyordum, şaka gibi. Dershane laylaylom geçiyordu, dersleri takmıyordum ama yine de içime oturmuş bir sıkıntı vardı, hatırlıyorum. Boş hissetmenin verdiği bir sıkıntıydı sanırım. Dişe dokunur birşeyler yapmamak insanın psikolojisini bozuyor. Allah'tan azıcık akıllanıp piyanoya gitmiştim. Daha babama yalvarsaydım ve o gün de önceki günler gibi 'neyse ya sonra giderim' diyip eve giden yolumu 10 dk'cık değiştirmeseydim çok şey kaçırırdım. :). Gidip kendi kendime yaptırdım kaydımı. Sonra da iyi hissettim. Büyüdüm ben di mi :D. Annemle babam hala uğramamıştır kursuma, ancak sene sonundaki konserde tanıştılar hocamla o kadar. T^T piyanoyu özledim...
Bu uykuseverlik beni bitirecek. Lise hayatımın yarısını uykuyla geçirdim heralde. :D :D Ama çoğu bilerek değil, cidden. Kendimi derse konsantre olmaya zorlarken bir bakıyorum, suratım sıraya yaklaşıyor. :D Ve sonra da ya bir arkadaş dürtmesi, ya sınıf kahkahaları eşliğinde hocanın seslenişi ya da tenefüs zili :D. Ama en kötü sonuçları da, hocaların kendilerini takmadığımı düşünmelerinden kaynaklanan tavırları, herkesten kendime ne kadar kötülük ettiğime dair nasihatler dinlemek (kendimi düşünüyorum da elimde değil işte, deniyorum ben de kendimi zorlamayı) ve suratında kalan gömlek, kazak, defter ve diğer dokulu izler :)). Ama bu sene daha iyiyim sanırım (belki). Yurt biraz fayda sağlıyor.
Salı günü yurtta film günümüz ve bizim dönemdeki daha önce Kore dizisi izlemiş bazı kızların da isteğiyle Kore filmi götürdüm."Doremipasolrasido". Başta sadece 12'ler olarak izleyecektik ama sonra kara değiştirip yurtta diğer izlemek isteyenlerle beraber izledik. Sonlara doğru etrafta hıçkırık ve burun çekme sesleri baya arttı. :D Ben aynı filmi kim bilir kaç kere izlediğim için milletin sahnelere tepkilerini izliyorum. Artık 2-3 seferden sonra izlerken ağlamamaya başladım :D. Ve insanların tepkilerini, izlemek neden bu kadar hoşuma gidiyor bilmiyorum ama filme ağlamaları duygulanmaları hoşuma gidiyor işte. Belki de filmi izlerken hissetiklerimi paylaşmak hoşuma gidiyor. Bilmiyorum belki de sadece psikopatım xD.
Geçen gün Uçurtma Avcısı'nı bitirdim. Harikaydı. Yurtta girdim yatağıma okuyorum. Kendimi ne kadar utmaya çabalasam da en son yine salya sümük başlıyorum ağlamaya. Kızlar da bir şey oldu zannediyorlar hepsinin suratında bir şaşkınlık bana bakıyorlar. Elimdeki kitabı kaldırınca da "hııı, tamam."... :D Yanlız okulda okurken ağlayamazdım, o yüzden duygulanacağımı anladığımda biraz ara verip dolaşıp sonra devam ettim.
Bu yaz hiç okumadığım kadar kitap okumak istiyorum ya. *-* Tüyaptan kitap depolamayı düşünüyorum. Hele bir açılsın *-*. Bu arada bir de Mutluluk Projesi diye bir kitaba başladım. Görünce tam benim ihtiyacım olan şey demiştim. Çok hoş bir kitap. Yazarın kendi mutluluk projesi deneyimini anlatıyor. Şahsen böyle konularda felsefi kitaplar okumakla aram yoktur ama insanların deneyimlerini okumak çok hoşuma gider. Yayarak okuyabileceğim bir kitaba ihtiyacım vardı zaten. Ders çalışırken aklıma takılacak ve bitirmeden rahat edemeyeceğim bir romana başlamak çok da mantıklı değil di mi? :D

2 yorum:

  1. alışkanlıklar konuunda haklısın. insanlar bazı şeyleri özlğüyor. sen piyanonu özlemişsin mesela. ben kendi odamda kendi yatağıma yetıp kendi bilgisayarımda anime izlemeyi çok özledim. kitap konusuna gelince, kitapsız olmaz zaten. olamaz. iyi yapıyorsun kitap okuyarak (Y) kitap candr zaten. nefestir. ayrıca kitap okurken ağlamana da çok sevindim, bi kendimi sanırdım kitap okurken aşırı duygulanan, kendini kitaba kaptıran.. sen de varmışsın. sevindim yahu.

    YanıtlaSil
  2. yok yok sakın yanlız hissetme, o kadar çok arkadaşım var ki kitap okurken duygulanan. filmde duygulanmaktan daha normal gibi geliyor bana :D kitap daha çok içine alıyor insanı, duygularını daha fazla etkiliyor...

    YanıtlaSil