17 Eylül 2011 Cumartesi

bugün. yani aslında dün.

Önceki yazıda yazacağımı söylediğim durum değerlendirmesidir karşınızdaki.
Aslında dün dışarı çıkmayı düşünürken, bunu gündüz vakitlerinde yapmayı planlıyordum. Ama hava durumunu hesaba katmayı unutmuşum. Evin içinde bile yerimde oturarak terlerken, dışarı çıkıp yürüyüş yapmaya cesaret edemedim tabi ki. Onun yerine evde annemle takıldık. Yemek yaptık, kahve içtik, çikolata yedik. İkimiz de iyi bir ruh halindeysek annemle takılmayı seviyorum. Çok eğlenceli ve bazen karın ağrıtacak kadar komik. Annem zaten evin neşe kaynağıdır. Evde olan komik durumların, esprilerin, taklitlerin baş kahramanı %80 annemdir. Ve en güzel kısmı da bu annemin komik biri olmasından değil, tamamen doğal hareketlerinden ortaya çıkan bir sonuç. Dikkatsiz davrandığı bir an veya düşünmeden söylediği bir şeyden doğar bunlar genelde.
Akşam 5 sularında annemle, "artık hava serinlemeye başladı, çıkalım biz yürüyüşe" dedik. Ve tabi 7 sularında çıktık evden. (Annem çıkmadan bir de vişne kaynattı. Canım çekti, şu yazıyı bitireyim içicem bi bardak.) Çıkarken yanıma fotoğraf makinesini de almıştım ama bir yerden sonra işkence gibi geldi taşımak. Bu yüzden bunu bir daha yapmamayı düşünüyorum.
Yürüdük, yürüdük, yürüdük... yine eve dönüş yolu başlamadan kendimizi yormayı başardık. Bir gün sahile arabayla inmeyi ve eve dönerken yokuş çıkma derdinden kurtulmayı öğreneceğiz inşallah, umutluyum. Tabi ben öyle pek sık dışarı çıkıp yürümediğimden bacaklarım ağrıyor şu an.
Sabahtan yürüyüşe çıkıncaya kadar açmadım bilgisayar. Bir ara canım sıkıldığında film açacak gibi oldum... ama hemen vazgeçtim.
Yürüyüşten dönüşte yorgun olunca dinlendik haliyle. Bilgisayar açmadım.
Terlemiştim yürüyüşte, banyo yapayım dedim. Önce annemi beklemek zorunda kaldım. Sonra da babam ve kardeşlerime yemek hazırlamak zorunda bırakıldım. Neyse ama sonunda temizim.
Bilgisayarı açmadım.
Masama oturdum. Türev kitabıyla bakıştım. Geçen seneden kalan not kağıtlarıma bi göz atıp, derslerine göre ayırdım. Ve işte o an. Türevi tekrar etmeye başladım. Yani ders çalıştım. *-*
Tamam, tamam. Biliyorum, abartılacak bir şey yok. Fazla sürmese de çalıştım ama işte.
Ve sonra... evet, bilgisayarı açtım.
Ve birazdan tekrar kapatacağım. Ama bi tumblr'a bakıyım, nolur *-*
(Bi de gün içinde evde her canım sıkıldığında piyanoma koştum. Bu hafta etüdlerime iyi çalışmış olacağım.)

A, bu arada ruh halim düzeldi sanırım.

7. sınıftan beri Avril dinlerim. Artık pek fan'lık bir halim kalmadı ama yine de çoğu şarkısını ezbere bilirim, mp3üme koymaktan vazgeçemem. Bu grafiği yapmamın sebebiyse yeşil saçlarına bayılmam! (Ve tuhaf bir durum... "smile" şarkısının klibinin perde arkası asıl klipten daha hoştu. Aslında düşündüm de... tuhaf değilmiş ya.)
Eğer cesaret edebilirsem saçımın bir tutamına böyle absürd bi renk attırmak istiyorum. Ama maalesef bende böyle durma şansı yok. Siyah saç. Seviyorum siyah saçımı, varsın parlak renkler olmasın saçımda.

3 yorum:

  1. Bu bilgisayardan kopmamız gerek biliyorsun değil mi? Gerçi sen -bana kıyasla- kopmuş gibisin, zira yazı 18 eylülden kalma T^T Ben elime aldığımda bırakamıyorum -özellikle de bu aralar-. Hele de anime izleyeceksem:D
    Öhm.. Neyse. Derslere az da olsa başlangıç yapmış olman güzel ama ^^"
    Avril'ın saçı da bir garip olmuş ya bence. Kötü de değil aslında ama bir aralar hanım hanımcık olmuştu, o zamanlar daha şeker görünmüştü gözüme.
    Bu arada... Az önce Venüs'te seni gördüm sanırım. Yani yanılmıyorsam. Ama yanılmıyorumdur muhtemelen. Görünce direk bloguna girmeye çalıştım ama blogun adını unutmuşum-.-" profilinden de ulaşamadım nedense, kapalıymışmıymış neymiş. Sonra googledan aratmak zorunda falan kaldım ve ta daaa!:D Dünya küçük yer vesselam^^"

    YanıtlaSil
  2. yazını kaldığı tarihi boşver, istesem de srekli yazamıyorum ben :D
    ama evet, kopuyorum yavaş yavaş. özellikle gün içinde bilgisayarı açasım gelse de kendimi başka bir şey yapmaya zorluyorum. böyle böyle olacak inş.
    dersler... öhm, neyse.
    evet hanım hanımcık halinde ayrı bi sevimlilik vardı. ama ben bu yeşilleri çok sevdim *-*
    venüsteki benimdir,evet :D
    imzamda "it's not always easy" yazısı ve altındaki gife link vermiştim, onlara tıklarsan girebilirsin. sanırım yanına [Blog] yazmam mantıklı olur ^^"
    yanlız ben seni venüste tanımıyorum ö.ö

    YanıtlaSil
  3. ehe ben venüse üye değilim çünkü. anime.web e üyeyim ^^" ve oha hiç farketmemişim linki o.o

    YanıtlaSil