Sonuçlar açıklandı. Tahmin ettiğim felaketle yüz yüze geldim. Ne diyim ki? Kendim ettim, kendim buldum işte. Aslında pişman olmam gerekir ama pek değilim. Daha çok çalışamadım işte. Kapasitem bu. İçim almıyor daha fazlasını. Artık önümüzde tercih zamanı var. Mimarlık yazacağım sadece ama İstanbul'da sadece. Yerleşirsem, ne ala. Yerleşemezsem de dünyanın sonu değil ya. Tabi üzülürüm, 1 sene fena stres çekerim yine ama istemediğim bir bölümde okumaya çalışarak işkence çekmekten iyidir. Bakalım kendimi o psikolojik duruma hazır da hissetmiyorum ama kısmet.
Anadolu öğretmen lisesinde okuduğum için de ek puan durumu ayrı bir kafa karıştırıyor zaten. MF1 puan türünde ek puansız 5 haneli bir sıradayken, ek puanlı 4 haneli bir sırada oluyorum. Sınav sonucumla ilgili de en fazla bunu yazabilirim. :D
Çok iyi sonuçları olan arkadaşlarım var, maşşallah. Herkes için hayırlısı...
Neyse öyle işte...
Mavi aşkını paylaştığımız arkadaşıma gelsin bu fotoğraf :D. Boncuk onun hediyesi :)).
Vay canına photobucket'e yüklediğim 1000. dosya olmuş bu. :D
Canımın sıkıldığı şu aralar değişim manyağı oluyorum. Bir şeyleri değiştirmek her zaman hoşuma gitmiş ve beni rahatlatmıştır. Bu yüzden geçenlerde saçıma kahkül kestim. Gece gece yine ayaktaydım, canım sıkılıyordu ve yakılarda da makas vardı. Oldu işte :D. Ama sevdim kahküllerimi. Biraz uzunlar, kısa kesmeye cesaret etmedim. Biraz uzayınca perçeme dönecekler ama ben kahkülden hevesimi almış olacağım, iyi yani böyle ;).
Ve son değişimi de odamda yaptım, yine. Masam IKEAdan. Kitaplık yanına ek bir parça monte edip masa oluyor, onlardan...dı. Masa olan kısmının artık vadesi dolmuştu. Bir şekilde üstünde fazla bir yük taşıdı diyelim. O zamandan beri gıcırdıyordu. Üzerine kolumu dayasam ses çıkıyordu. ben de en sonunda masa olan parçaları söktüm. Dikdörtgen şeklindeki kitaplığımı yan yatırdım ve şimdi onun üstü masa görevi görmekte :D. Masam yok. Ama bir yandan da odam ferahladı. Piyanom kapının ağzında durmaktan kurtuldu. :D Şimdilik halimden memnunum. Sonrasına bakarız artık.
Tabi bunları yaparken hem sıcaktan hem yorgunluktan bittim. Pıtır pıtır ter oldu her tarafım. 2 tane sıkı vidayı açmam için uygun alet yoktu. Pense de bulamadım. Boncuklarla uğraştığım fi tarihinden kalma kargaburnuyla ellerimi acıta acıta açtım o vidaları. Başta çok inat ettiler ama azmin zaferi! :D :D
Neyse hadi ben müzik dinleyip kendimi iyi hissedeyim. Zor bi gün sayılırdı.
"These feelings I can't shake no more
These feelings are running out the door
I can feel it falling down
And I'm not coming back around
These feelings I can't take no more
This emptiness in the bottom drawer
It's getting harder to pretend
And I'm not coming back around again
Remember when..." ~
Süpriz, McFly'ın şarkısı değil. Bu sefer Avril. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder