19 Mayıs 2010 Çarşamba

.......

Hayattan nefret ettiğim anlardan nefret ediyorum. Ama son zamanlarda öyle olmayan anım yok gibi... Sanki yaşamak içimden gelmiyor. Herşey boş, gereksiz... Çaba harcamak boşuna sanki.

Moralim süper di mi? Biriyle kavga ettikten sonra hep böyle oluyorum. Üstelik aylardır ne olursa olsun böyle sakin, neşeli gibi durmaya çalişmama rağmen. Üzüldüğüm şeyleri kafaya takmayarak, kimseye bahsetmeyerek daha kolay aklımdan çıkarmaya ve unutmaya çabalıyorum. Ama olmuyor işte sonu hep böyle... Ağlıyorum...

Özgüvenimin olmadığını kabullendim yani artık kişilik özelliğim olarak biliyorum bunu. Bilmiyorum, belki de böyle bir bahanenin arkasına saklanmak kolay geliyor. Ama özgüvenim biraz eksik diye güçsüz değilim. Evet, kendimi güçsüz biri olarak görmüyorum. (en azından çoğu zaman.) Ama bazen kendimi sakalama ihtiyacı duyuyorum sanırım. Belki de bazı insanların beni sürekli hoşlandığım ama onların hoşuna gitmeyen şeyler yüzünden eleştirmesi bende bu etkiyi yaptı. Bundan kurtulmaya çalışıyorum. Elimden geldiği kadar işte. Ama bazı şeylerin etkisi kolay geçmiyor sanırım. Neyse hadi yine unutmaya çalışayım. Sanırım yeterince sakinleştim.

İlk defa telefonumdan yazıyorum bloga. Çok eğlenceli ama bilgisayardaki kadar kolay ve rahat değil tabi... Ve az önce özel numaradan çağrı geldi. Kim acaba? Ya özel numaradan arayan insan neden bir kere çaldırıp kapatır ki? Neyse, mesajlasmaya çok meraklı olmadığımdan telefonda bu kadar şey yazmaya alışık değilim. O yüzden bu kadar yeter bence... Umarım bu yazıyı okuyanın günü daha iyi geçmiştir.
Ja nee~

(I... I'll survive...~
*Avril Lavigne-Alice)

1 yorum:

  1. ağlamak rahatlatır.ağla.(tecrübeyle sabittir. (: )
    neden üzülüyorsun diye sormayacağım, çünkü seni anlıyorum :) bana da olur böyle.. ara ara gelirler.. belki klasik bir söz ama hiçbir şeyi kafana takma. değmez. Bu dünyada senden başka bir sen daha yok. Kıymetini bil ve ona göre yaşa ;)

    YanıtlaSil