29 Mayıs 2010 Cumartesi

maNga.



You could be the one in my dreams
You could be much more than you seem
and i can’t hide one in that life
Do you understand what i mean
I can see that, this could be faith
I can love you more than they hate
Doesn’t matter who they will blame
We can beat them at their own game
I can see it in your eyes
It doesn’t count as a surprise
I see you dancing like a star
No matter how different we are
For all this time i’m in love with you
Don’t even know your name
For just one night
We could be the same
No matter what they say
And i feel i’m turning the page
And i feel the world is a stage
I don’t think that drama will stop
I don’t think they’ll give up the rage
But i know the world could be great
I can love you more than they hate
Doesn’t matter who they will blame
We can beat them at their own game
I can see it in your eyes
It doesn’t count as a surprise
I see you dancing like a star
No matter how different we are
For all this time i’m in love with you
Don’t even know your name
For just one night
We could be the same
No matter what they say

27 Mayıs 2010 Perşembe

mutlu.

Piyanomu tamir ettim. (: çok mutluyum. Dikkat ettirmedim ettim. :D (gurur duyuyorum u.u) Geçen videoyu eklediğimde pedallar çalışmıyordu. Güya aldığımız yere, teee adamların ayağına kadar gidip söyledik. Ses seda yok benim de tepem attı. Bir bakayım dedim nasılsa elektronik piyano birşeyleri bozmam. Dükkandaki adam bir kablo falan demişti. Piyanoyu çektim duvardan, ne göreyim. Kutusundan çıktığı gibi duran montajda hiç dokunulmamış hala sarılı olan bir kablo bana el sallıyor!?! Deli oldum! Ve montaja gelen arkadaşa da o an içimden geçenleri armağan ediyorum. u.u Üstalik bir de eksik vida çıktı demişti ve piyanomun alt tarafında açık duran 2 adet vida yuvasını bırakmıştı bana sağolsun. Bir baktım ki oraya takılacak vidaları başka yere takmış, diğer vidalardan artmış. (Ne hikmetse bütün vidalar da birbirlerinin yuvasına uyuyor...) Her neyse onu çıkar bunu tak falan derken en sonunda piyanomu normalde olması gereken hale getirebildim. ^^ Ve sonuç pedallarım çalışıyor! Ses o kadar farklı olabiliyor ki onları kullanarak. Daha bir çalma şevki geldi bana. :D
Ben bunu yazarken bir arkadaşım mesaj attı. Hemen TRT'yi aç diye. Ben de gittim açtım televizyonu. Eurovision da -hangi ülkeydi hatırlamıyorum ^^" (işe bak daha demin izledim ya) ama 10. sırada çıkmışlardı.- bir düet vardı ve kullandıkları piyano *.* harika birşeydi. Elektonik, iki tane kuyruklu piyanonun uçlarından birleştirilmiş hali ve tahta falan değil saydam. Çok değişikti ve çok hoştu. *.*
Aslında Eurovisionu izlemeyi düşünmüyordum bu akşam ama açmışken daldım öyle bu yazıyı falan da unutmuşum :D. Ama Manga izlenmeye değerdi. Onları izlemek için sonuna kadar beklemem gerekti ama olsun. :D Şovları çok güzel olmuş. Hoşuma giden diğer ülkelerde -pek ayrıntılı izlemedim aslında ama- Gürcistan, Ukrayna, Kıbrıs Rum Kesimi...
Neyse yarın biyoloji sınavı olan bir kız için çok geveze ve sorumsuz olduğumu farkettim. Acaba bu gece uyumayıp çalışsam mı? Aslında çok iyi olur. En son öyle çalıştığımda 90'larda almıştım. Gerçi o gün eve geldiğimde direk uyuyup sonra gece kalkıp çalışmaya başladığım için öyle olmuştu. :D Ama sonraki yazılılarlar felaket... (Neden acaba?!)
Pufff... Bu sene de böyle işte. Çat pat bişeyler yapa yapa geçiyorum dersleri. Ama bu halim korkutuyor beni ya. Böyle giderse ancak rüyamda görürüm İTÜyü. :'(  -ve geçen gün nette gezerken ne göreyim. İTÜde Japonca kursu var!! Okul kulübü olarak. Hazırlık okuyacağım sene kesin orda olmalıyım!! İTÜüüü~ T^T-

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Yip.


Artık başlık bulamamak başıma vurdu. Saçmalıyorum hep xD. Neyse geçen günkü o sinir ruh halini attım üstümden, rahatım. Ohhh... Mutluyum, huzurluyum~ :D.
Cuma günü sonunda istediğim filme gidebildim. *.* "Iron Man 2" daha fragmanını gördüğüm andan itibaren gitmek istiyordum. Ve sonunda gittim. (: Üstelik salonda sadece 4 kişi vardı (arkadaşım ve ben hariç 2 kişi yani). Filmi salon boşken izlemeyi seviyorum (: ve nedense bu tür filmlere bayılıyorum. İlk filmini de çok sevmiştim *.* Robert Downey Jr. harika bir oyuncu. Tony Stark karakterini çok iyi canlandırıyor. Ve Tony Stark *-* bu karaktere bayılıyorum ya. Gamsızlığı o kadar hoşuma gidiyor ki anlatamam. Ve bunun yanında tabi o deha...

:D Neyse işte fragmanı:





bundan sonra böyle kısa gönderiler yapmaya karar verdim. :D bir seferde tek bir konu ya da olay falan işte :)

19 Mayıs 2010 Çarşamba

.......

Hayattan nefret ettiğim anlardan nefret ediyorum. Ama son zamanlarda öyle olmayan anım yok gibi... Sanki yaşamak içimden gelmiyor. Herşey boş, gereksiz... Çaba harcamak boşuna sanki.

Moralim süper di mi? Biriyle kavga ettikten sonra hep böyle oluyorum. Üstelik aylardır ne olursa olsun böyle sakin, neşeli gibi durmaya çalişmama rağmen. Üzüldüğüm şeyleri kafaya takmayarak, kimseye bahsetmeyerek daha kolay aklımdan çıkarmaya ve unutmaya çabalıyorum. Ama olmuyor işte sonu hep böyle... Ağlıyorum...

Özgüvenimin olmadığını kabullendim yani artık kişilik özelliğim olarak biliyorum bunu. Bilmiyorum, belki de böyle bir bahanenin arkasına saklanmak kolay geliyor. Ama özgüvenim biraz eksik diye güçsüz değilim. Evet, kendimi güçsüz biri olarak görmüyorum. (en azından çoğu zaman.) Ama bazen kendimi sakalama ihtiyacı duyuyorum sanırım. Belki de bazı insanların beni sürekli hoşlandığım ama onların hoşuna gitmeyen şeyler yüzünden eleştirmesi bende bu etkiyi yaptı. Bundan kurtulmaya çalışıyorum. Elimden geldiği kadar işte. Ama bazı şeylerin etkisi kolay geçmiyor sanırım. Neyse hadi yine unutmaya çalışayım. Sanırım yeterince sakinleştim.

İlk defa telefonumdan yazıyorum bloga. Çok eğlenceli ama bilgisayardaki kadar kolay ve rahat değil tabi... Ve az önce özel numaradan çağrı geldi. Kim acaba? Ya özel numaradan arayan insan neden bir kere çaldırıp kapatır ki? Neyse, mesajlasmaya çok meraklı olmadığımdan telefonda bu kadar şey yazmaya alışık değilim. O yüzden bu kadar yeter bence... Umarım bu yazıyı okuyanın günü daha iyi geçmiştir.
Ja nee~

(I... I'll survive...~
*Avril Lavigne-Alice)

7 Mayıs 2010 Cuma

Tchaikovsky~

Sağolsun kültür merkezimiz googledan bugünün (aslında dün ^^") Tchaikovsky'nin doğum gününün 170. yılı (o.o) olduğunu öğrendim. (7 Mayıs) :D (Bu logoları çok güzel hazırlıyorlar ya *.* ). Şimdi "acaba bunu neden yazıyor bu kız?" diyebilirsiniz. Sebep şu bunu görünce aklıma piyano alıştırmalarımdan birinin Kuğu Gölü olduğu geldi. Ve notaları tekrar çıkarıp bir baktım. Zaten de buraya piyano videomu ekleyecektim, bu da iyi bir fırsat olur dedim. Ama sorun şu ki ben bunu öğrendiğimde saat zaten 11di. Ve ben de videoyu birkaç dakika geciktirmiş bulundum. ^^"
Şuanda dosya boyutunu ayarlamakla uğraşıyorum. Ve sanırım dosya boyutu biraz büyük kaçabilir.
Bu arada beklentileriniz fazla yüksek olmasın ^^". Bu parçayı birkaç ay önce çalışıyordum o yüzden pek zor ya da böyle fazla notalı güzel birşey değil (yanlışlarım da olabilir ve piyanomun pedalları şuanda çalışmıyor maalesef :@ - idare edin^^"~). Ama benim hoşuma gidiyor. Ve bir de odamın ışığı çok kötü (en yakın zamanda değiştiricem bu lambayı). O yüzden video da biraz kötü çıktı. Evet, sırf ekleyeceğim diye ancak bu kadar aceleye getirilebilir ve dandik olabilirdi xD. Neyse ama daha sonrakileri gün ışığında çekmeye çalışırım. (:  -çok yavaş yükleniyor T^T-
(o.o) küçültmenin yolunu buldum!  ----> ben gecikmesin diye uğraştıkça daha çok gecikiyor sanki bu gönderi ya T^T

Ta~da~
Swan Lake (theme from the ballet op.20)